Para kazanmak herşeyden önce disiplinli çalışmayı ve çok çalıştırmayı gerektirir. Yani alınteri ile zengin olmak için çok çalışmak önemlidir. Ama bundan daha önemlisi disiplinli olmaktır…

Çok zeki olabilirsiniz. Çok yetenekli de… Ama bunlar yetmez!  Bunların hepsinden önemlisi çok çalışmak ve disiplinli olmaktır…

İnsanları iş yapma açısından üçe ayırırım:
– Eleman gibi iş yapanlar…
– Yönetici veya müdür gibi iş yapanlar…
– Patron gibi iş yapanlar…

Elemanın en kötüsü “eleman” gibi iş yapandır. Yönetici gibi iş yapanlar durumu kurtarmanıza yarar. Ama en makbulü patron gibi iş yapanlardır…

Bir şirkette “patron” gibi iş yapan 3 eleman o şirketin dünya çapında bir şirket olması için yeter de artar bile…

İnsanoğlunda olağanüstü yetenek vardır. Kafaya koyduğunda yapamayacağı iş yoktur. Lise yıllarında birisiyle tanışmıştım: En büyük hayali İstanbul Üniversitesi siyasal Bilgiler Fakültesi’ni kazanmaktı… Bunu kafaya takmıştı. 5. yılda kazandı. Beraber liseyi bitirdiği arkadaşları üniversiteyi bitirdikten 1 yıl sonra hayalindeki üniversiteyi kazandı. Bu arkadaşımla herkes arkasından dalga geçerdi: Ben ise hep saygı duydum. Azmine, kararlılığına ve idealistliğine…

Sonrasında beni hayal kırıklığına uğrattı: Gitti öğretmen oldu… Yanlış anlamayın öğretmenliği küçümsemiyorum. Tam tersine en çok saygı duyduğum mesleklerden biridir. Ama bir hayalin uğruna 5 yıl üst üste sınava giren ve tek tercih yapan bir kahramanın daha muhteşem final yapması gerekirdi. Sonu “acıklı” bitmedi ama bitmesi gerektiği gibi de bitmedi…

Bunun benzeri olaylara hayatımın ilerleyen yıllarında da tanık oldum. İnsan neyi isterse başarır. Başaramayacağı iş yoktur.  Zeka, akıl, yetenek, eğitim ve bulunduğu sosyal-ekonomik düzey ne olursa olsun başarır. Önemli olan kafaya koyduğu işin gereklerini yerine getirmesidir. Azmin elinden hiçbir şey kurtulamaz…

Üniversite yıllarında diksiyon dersimize gelen TRT eski baş spikerlerinden Mahmut Balçın’dan aldığım çok önemli bir ders vardır: Doğada çirkin ses yoktur. Tınısını bulmamış ses vardır…

Hayatta başarılı olmanın en temel kurallarından birisi de budur: Koşullar ne olursa olsun insan yeteneklerini iyi keşfetmeli. Yeteneklerine göre işler yapmalı. Yeteneği olmayan işleri de başarır. Ama faturası fazla olur…

İnsan başardıkça yaptığı işten zevk alır. Zevk aldığı işi de başarır. Bu noktada başarı da başarısızlık da kısır döngüdür. Başarıya kolay yoldan ulaşmak istiyorsanız yeteneğiniz olan işleri yapın…

Bu konuda bir diğer önemli nokta ise başarının bir hedef değil bir sonuç olmasıdır. Başarı hedef haline geldiğinde insan agresifleşir. Hırsı aklının önüne geçer. Ama yeteneğine göre iş yaparsa, çok çalışırsa ve disiplinli olursa başarı doğal sonuç olarak karşısına çıkar…

Başarıyı sürdürebilmek için vizyonuzun yüksek olması gerekir. Başarıyı yakalayabilmek ve sürdürebilmek önemli bir vizyondur. Yenilikler yapmayı gerektirir. Maalesef bizim ülkemiz bu konuda şanssız bir noktada. Hırsızlığı yaşam tarzı haline getirmiş insanlar, şirketler ve patronlar var… Bunların hepsinden önemlisi hırsız holdingler var. Sürekli fikir çalan “hırsızhane”ler var.  Türkiye’de girişimciliğin önündeki en büyük engel bu hırsızlık evleridir. Yeni ve büyük fikirlerin ortaya çıkmamasının da. Hayatınız boyunca kimsenin fikirlerini ve projelerini çalmayın. Çalan insanlara da itibar etmeyin. Herşeyin olduğu gibi başarının da özgün olanı makbuldür…

Herkesin yürüdüğü yollarda yürüyerek başarıyı yakalayamazsınız. Başarmak için farklı düşünmeniz şart. Ama bu farklılık sizi “saçmalamaya” götürmesin. İnsanların hayatlarını kolaylaştıracak ihtiyaçlara kafa yorduğunuz sürece yaşadığınız topluma ve çağa bir katkınız olur…

Başarmak hayal etmektir: Hep hayalleriniz olsun… Hayalleriniz olursa çalışmak ve yorulmak insanı yıpratmaz. Tam tersine mutlu eder; dinç tutar. Başarı da zenginlik de temelde hayal etme meselesidir. Hayal ettiğiniz sürece başarırsınız. Her zaman yaptığınız işte önce Türkiye’de sonra dünyada bir numara olmayı hedefleyin…

Ne iş yaparsanız yapın; ne yaptığınızı bilin. Ne yaptığınızı bildiğiniz sürece yaptığınızın çok da önemi yoktur. Suyun akıp yatağını bulması gibi siz de kimi zaman yanlışlar yapsanız bile sonunda doğru yolu bulursunuz…

Yaptığınız işin felsefesini ve mantığını çok iyi bilin. Felsefesini ve mantığını çözdüğünüz bir işte başarılı olmanız çok kolaydır. Bugün Türkiye’de iş hayatında insanların en büyük sorunlarından birisi budur: İnsanlar yaptıkları işin mantığını ve felsefesini bilmiyorlar… Ne iş yaparsanız yapın yaptığınız işte başarılı olmanın yolu buradan geçer.

Ayrıca yaptığınız işin detaylarını çok iyi bilin: Çıraklık, kalfalık ve ustalık aşamalarını önemseyin… Yaptığınız işte iyice kendinizi pişirin. Bugün ülkemizin karşı karşıya kaldığı en büyük tehlikelerden bir başkası da budur… “Eleman” olmadan “müdür” olmaya hevesli bir kuşak iş hayatına giriyor.  Bu kuşak ağabeylerinin, ablalarının, anne ve babalarının tersine iş hayatlarının, özel hayatlarının önüne geçmemesini istiyorlar. Üstelik buna rağmen çok para kazanmayı umuyorlar: Bir işin emektarı olmak pek de umurlarında değil…

İş yaparken sonuç odaklı düşünün: Yapacağınız her hamlenin size katacağı değeri veya kaybettireceklerini hesaplayın…

İlerlerken aceleci olmayın: Her şeyi hazmede hazmede ilerleyin. Hak etmediğiniz ya da çok hızlı kazandığınız başarıları aynı şekilde kaybedersiniz…

Başarı, para ve servet stresi sevmez. Asabiyeti de… Sakinliği sever… Sakin olun! Bu işleri kafaya takmadan yolunuzda yürüyün. Gerisi kendiliğinden gelir…

Özetle para kazanmak amacınız olmasın… Yeteneklerinize göre işler yapın. Ne iş yapıyorsanız önceliğiniz o işin tüm detaylarına, felsefesine ve mantığına hakimlik olsun. İşinize emek harcayın…

Para kazanmak için kazanç potansiyeli yüksek meslekleri seçmek mutlaka çok önemlidir. Ama bundan daha önemlisi mutluluktur. Mutluluk ise sevdiğiniz işi yapmaktan geçer.

Para kazanmanın eğitim ile çok alakası yoktur: Okuma yazmayı bilmeniz yeter… Ben hayatta yazmasını bilmeyen ama okumasını bilen, okumasını bilen ama yazmasını bilmeyen zengin insanlarla çok karşılaştım. Bunlar içinde en ilginci iki ortaktı: İkisinin de okuması yazması azdı. Biri çekleri yazar, diğeri okurdu. Bu iki ortak hayatlarının bir döneminde bir kaç fabrikaya sahip oldu. Sonrasında ne yaptılar bilmiyorum…

Parayı kazanmak zordur ama daha zoru parayı tutabilmektir: Kazandığınız para ile doğru yatırımlar yapmaktır. Başarıyı yakalayan ve zengin olan insanların en büyük hatalarından birisi servet sahibi olmalarını sağlayan özgüvenin esiri haline dönüşmeleridir. Bir işte yakaladığı başarıyı tüm işlerde yakalayacağını zanneder.

Oysa devletlerin, şirketlerin ve patronların zirve dönemleri çatırdamaya en yakın oldukları dönemdir: Bu dönemlerde insanlar, şirketler ve devletler “tanrı”laşır… Gücünün, zekasının, yeteneklerinin ve potansiyelinin her istediğini yapacak; her şeyi başaracak güçte olduğunu zanneder…

Bu satırları okuyanlara en önemli tavsiyem budur: Bir gün zengin olduğunuzda her işe girmeye çalışmayın. Hayatta bir işi iyi yapabilirsiniz. Her işi iyi yapmaya kalktığınızda dağılırsınız..

Ref: Tebernüş Kireçci.com.tr adresinden alınmış bir kısımdır.

Related Posts